Çocukların Daha İyi Öğrenmesine Yardım Etmeyen Bir Terbiye Yöntemi Belirlendi
Son yıllarda yapılan kapsamlı bir araştırma, ebeveynlerin çocuklarına karşı çok yumuşak ve demokratik bir yaklaşım — yani net kurallar ve sınırlar olmadan uygulanan bir terbiye yöntemi — çocukların akademik başarılarına olumsuz etkide bulunabileceğini ortaya koydu. Buna karşılık, yaygın inanışın aksine, otoriter (sert) bir terbiye tarzının öğrenme sonuçları üzerinde olumlu etkileri olduğu belirlendi.

Araştırma Ne Gösterdi?
Araştırma, Birleşik Krallık’taki Ulusal Sosyal Araştırmalar Merkezi ile Londra merkezli bir hayır kurumu iş birliğiyle yapıldı. Yaklaşık 6.000 çocuk ve ebeveynleri araştırmaya katıldı.
Araştırma 10 yıl sürdü ve 2 yaşından 11 yaşına kadar olan dönemi (ilkokulun sonuna kadar) kapsadı. Araştırmada şunlar incelendi:
-
Ebeveynlere yapılan anketler;
-
Kreş çalışanları ve okul öğretmenlerinin değerlendirmeleri;
-
Çocukların okuma, yazma ve matematik başarılarının analizi.
Ne İşe Yarıyor: Kararlı Ama Sıcakkanlı Terbiye
Sonuçlar, ebeveynleri net kurallar ve sıkı sınırlar koyan çocukların 6. sınıfa gelindiğinde daha iyi akademik sonuçlar elde ettiğini gösterdi. Bu kararlılıkla birlikte, ebeveynlerin duygusal destek ve sıcaklık göstermesi de gözlendi.
Bu yaklaşım genellikle “otoritatif otoriter” terbiye tarzı olarak adlandırılır — yani ebeveynler kontrolü sürdürürken, çocukla duygusal bağı koparmazlar.
Sesini yükseltmek veya sert disiplin uygulamak bile, eğer sevgi ve destek ortamında yapılırsa çocuklar üzerinde olumlu etkiler yaratabilir.
Ne İşe Yaramıyor: Aşırı Yumuşaklık
Diğer yandan, çok yumuşak, aşırı demokratik bir tarz benimseyen — yani hiç sesini yükseltmeyen veya katı kurallar koymayan ebeveynlerin çocuklarının akademik performansları olumsuz etkilendi.
Araştırmanın yazarlarına göre, sınırların olmaması şunlara yol açabilir:
-
Dikkat süresinin kısalması;
-
Bir işe odaklanamama;
-
Düzensiz veya yıkıcı davranışlar.
Londra Üniversitesi Eğitim Enstitüsü psikoloğu Profesör Vivienne Hill de bu görüşü destekliyor:
“30 öğrencilik bir sınıfta öğretmenin her çocukla yumuşak müzakereler yapacak vakti yok — çocukların kurallara uymayı öğrenmeleri gerekir,” diyor.
Sınırlar Düşman Değil — Yardımcıdır
Özellikle 5-7 yaş arasında sınırların ve yapılandırmanın belirlenmesinin çok faydalı olduğu ortaya çıktı. Bu dönem, çocukların öz düzenleme becerilerinin geliştiği kritik bir aşamadır ve bu beceriler gelecekteki akademik başarının temelini oluşturur.
Sonuç
Bu araştırma, katı terbiye yöntemlerinin her zaman zararlı olduğu yönündeki yaygın inanışa karşı çıkıyor.
Net kurallar, makul sınırlar ve duygusal sıcaklığı bir araya getiren terbiye tarzı, çocukların akademik başarısının anahtarıdır.
Öte yandan, aşırı hoşgörü ve ebeveyn otoritesinin olmaması, çocukların öğrenme motivasyonunu düşürebilir ve okul disiplinine uyum sağlamalarını zorlaştırabilir.