Bilim insanları kanser hücrelerinde “zayıflık penceresi” keşfetti
MCT: Uyuyan kanser hücreleri uyandıktan sonra tedaviye duyarlı hale geliyor

İspanya'daki Vall d’Hebron Onkoloji Enstitüsü’nden (VHIO) araştırmacılar, prostat kanseri hücrelerinin uyku halinden çıktıktan sonra tedaviye karşı özellikle hassaslaştığını ortaya koydu. Bulgular Molecular Cancer Therapeutics (MCT) dergisinde yayımlandı.
Prostat kanseri, erkeklerde en yaygın ikinci kanser türü olup, kanser kaynaklı ölümler arasında beşinci sıradadır. Metastatik prostat kanserinin standart tedavisi, androjen reseptör sinyallerini bloke eden hormon tedavisidir. Ancak zamanla tümör bu tedavilere direnç geliştirir. Bu yüzden alternatif tedavi yaklaşımları arayışı hayati önem taşımaktadır.
Bu alanlardan biri CDK4/6 inhibitörleridir. Bu ilaçlar meme kanserinde başarılı şekilde kullanılmakta olup, prostat kanseri için yapılan ön klinik çalışmalarda da olumlu sonuçlar vermiştir. Ancak klinik denemeler beklenen başarıyı gösterememiştir. Bunun nedenini anlamak için bilim insanları ilaçların sadece doğrudan etkilerini değil, uzun vadeli hücresel değişimleri de inceledi.
Araştırmalar, tedaviden sonra bazı kanser hücrelerinin ölmek yerine “uykuya” geçtiğini ve saldırıyı beklediğini ortaya koydu. Bu hücreler daha sonra “uyanarak” hastalığın tekrar nüksetmesine neden olabilir. Ancak tam bu uyanma anı, senolitik ilaçlar — yalnızca bu tür uyanmış hücreleri hedef alıp yok eden ilaçlar — için bir zayıflık penceresi oluşturur.
Ayrıca CDK4/6 inhibitörlerinin aniden kesilmesi, hücrelerde hızla DNA hasarının birikmesine yol açar. Bu da tümörleri PARP inhibitörlerine (PARPi) karşı son derece duyarlı hale getirir. Ancak bu tedavi yalnızca belirli bir sırayla etkili olur: önce CDK4/6 inhibitörleri, ardından PARP inhibitörleri. İki ilacın eş zamanlı verilmesi ise neredeyse etkisizdir.
“Bu çift vuruş stratejisi, ilaç direncini aşmak ve hasta sonuçlarını iyileştirmek için umut verici bir yöntem olabilir,” dedi Dr. Joaquín Mateo, VHIO Prostat Kanseri Araştırma Grubu Başkanı.